top of page

Kedilerde Obezite

  • Yazarın fotoğrafı: kediler.info
    kediler.info
  • 1 Tem
  • 19 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 7 Tem

Obez bir siyah kedi sokakta yürüyor.
Kedilerde Obezite

İçindekiler



1. Kedilerde Artan Tehlike: Obezite

Kedilerde sağlık sorunları arasında ilk sıralarda yer alan obezitenin görülme sıklığı, modern ev yaşamının getirdiği hareketsizlik, aşırı beslenme ve bilinçsiz bakım uygulamaları sonucunda giderek artmaktadır . Dünya genelinde evcil kedilerin %30’undan fazlası klinik olarak obez ya da aşırı kilolu sınıfına girmektedir. Bu oran Türkiye’de de benzer bir tablo çizmektedir. Obezite, yalnızca estetik bir sorun olmanın ötesinde, kedilerin genel sağlık durumunu olumsuz etkileyen, yaşam süresini kısaltan ve birçok ciddi hastalığa zemin hazırlayan sistemik bir bozukluktur.


Kedinizin biraz kilolu görünmesi sevimli olabilir; ancak bu fazla kilolar zamanla diyabetten eklem rahatsızlıklarına, karaciğer hastalıklarından kalp ve dolaşım problemlerine kadar geniş bir yelpazede sağlık sorunlarına neden olabilir. Üstelik çoğu zaman bu süreç sessizce ilerler ve fark edildiğinde hastalık ciddi bir boyuta ulaşmış olabilir. Bu nedenle obezitenin erken teşhisi, doğru yönetimi ve etkili önlenmesi, kedinizin yaşam kalitesini korumanın temel unsurlarındandır.


Kedilerde Vücut Kondisyon Skorunu ( Body Condition Score (BCS)) 9 kademe olarak gösteren (Aşırı Zayıf - 1, Aşırı Obez - 9) infografik. (Infographic)
İnfografik | Kedilerde Vücut Kondisyon Skoru | Body Condition Score (BCS)

2. Kedilerde Obezite Nedir?

Obezite, bir kedinin vücut ağırlığının, ideal kilosunun %20 veya daha fazlası üzerine çıkması durumudur. Bu durum, yağ dokusunun anormal ve aşırı bir şekilde birikmesiyle karakterizedir. Genellikle vücut kondisyon skoru (Body Condition Score - BCS) ölçeği üzerinden değerlendirilir. 9 puanlık bu ölçek sisteminde 6-7 aşırı kilolu, 8-9 ise obez olarak kabul edilir.


Kedilerde obezite, genellikle zamanla yavaş yavaş geliştiği için sahipler tarafından başlangıç aşamasında fark edilmez. Ancak fiziksel belirtiler zamanla daha belirgin hale gelir: boyun ve karın çevresinde yağlanma, hareket kabiliyetinde azalma, tüy bakımında yetersizlik, nefes alıp vermede zorlanma gibi bulgularla kendini gösterir.


Bu durumun temelinde enerji dengesizliği vardır. Yani kedinin aldığı kalori miktarı, harcadığı enerjiden fazladır. Özellikle kısırlaştırılmış, evde yaşayan, düşük enerjili ve hareketsiz kedilerde bu dengesizlik kolayca obeziteye yol açabilir.



Obez bir sarı sarman yetişkin kedi dışarıda oturuyor.
Kedilerde Obezitenin Nedenleri

3. Kedilerde Obezitenin Nedenleri

Kedilerde obezite, hem enerji alımı hem de enerji harcamasındaki dengesizlik sonucunda oluşan kompleks ve çok etkenli bir durumdur. Sıklıkla göz ardı edilen bu sorun, ciddi sağlık problemlerine yol açtığı gibi yaşam süresini de kısaltabilir. Aşağıda, bilimsel verilerle desteklenmiş başlıca nedenler sıralanmıştır:


3.1 Aşırı Kalori Alımı ve Yüksek Enerjili Diyetler

Evde yaşayan kedilerin çoğu, gereksinimlerinin çok üzerinde kalori alır. Özellikle kuru mamalar, enerji yoğunluğu bakımından yüksektir. National Research Council (NRC) verilerine göre, ortalama 4 kg ağırlığında bir kedinin günlük enerji ihtiyacı yaklaşık 200-250 kcal civarındadı.


Ancak pratikte:

  • Porsiyonların göz kararıyla verilmesi,

  • Birden fazla kişinin mama vermesi,

  • Öğün kontrolü olmaksızın serbest besleme (free feeding) uygulanması,

  • Kaliteli ama yüksek kalorili ödül mamalarının sık kullanımı

bu sınırların çok üzerinde enerji alımına neden olabilir.


3.2 Fiziksel Aktivite Eksikliği ve Hareketsiz Yaşam

Ev kedileri, doğal ortamda yaşayan kedilere göre günlük hareket miktarlarını %70–90 oranında azaltmıştır. Bu durum, özellikle küçük apartman dairelerinde yaşayan veya oyuncak ve tırmanma imkanı az olan kedilerde daha belirgindir. Hareket azalınca enerji harcaması da düşer, bu da kilo artışıyla sonuçlanır.


İlaveten, gün içinde yalnız kalan veya zihinsel uyarımı az olan kedilerde can sıkıntısı da fazla yemeye sebep olabilir (ör. kompulsif yeme davranışı).


3.3 Kısırlaştırma (Sterilizasyon) ve Metabolik Değişiklikler

Kısırlaştırma, obezite için en önemli risk faktörlerinden biridir. Bilimsel çalışmalar, kısırlaştırılmış kedilerde iştahın arttığını, enerji ihtiyacının ise yaklaşık %20 oranında düştüğünü göstermektedir. Eğer bu fizyolojik değişim dikkate alınmaz ve mama miktarı ayarlanmazsa, kilo alımı kaçınılmaz hale gelir.


Veterinary Clinics of North America dergisine göre, kısırlaştırma sonrası uygun diyet ve egzersiz protokolü uygulanmayan kedilerde ilk 6 ayda %30’a kadar kilo artışı gözlenebilmektedir (Laflamme, 2012).


3.4 Yaşlanma ve Metabolik Yavaşlama

Yaş ilerledikçe kedilerin bazal metabolizma hızı düşer. Aktivite seviyeleri azalır, kas kitlesi kaybı artar ve bu durum sarkopeni ile birlikte obezite riskini artırır. Ayrıca, yaşlı kedilerde artrit gibi kronik rahatsızlıklar hareketi sınırlayarak kilo kontrolünü zorlaştırır.

American Animal Hospital Association (AAHA), yaşlı kedilerde beslenmenin dikkatle düzenlenmesini ve ideal vücut kondisyonunun korunmasını önermektedir.


3.5 Uygunsuz Beslenme Alışkanlıkları

Kedilere “ödül” veya “sevgi göstergesi” olarak verilen insan yiyecekleri (peynir, tavuk derisi, süt, yoğurt, salam, vs.) ciddi kalori kaynakları olabilir. Örneğin:

  • 10 g kaşar peyniri → yaklaşık 40 kcal

  • 1 yemek kaşığı yoğurt → yaklaşık 20 kcal


Bu miktarlar küçük görünse de günlük kalori ihtiyacının önemli bir kısmını oluşturur. Üstelik bu tarz gıdalar, kedilerde sindirim sistemi hastalıklarına da yol açabilir.


3.6 Genetik Yatkınlık

Bazı ırklar kilo almaya daha eğilimlidir. Özellikle:

  • British Shorthair

  • Persian

  • Maine Coon

gibi ırklarda hem düşük aktivite hem de metabolik yavaşlık nedeniyle obezite riski yüksektir. Aynı zamanda bazı bireylerde hormonal regülasyonun genetik olarak farklı çalışması da gözlemlenmiştir.


3.7 Hormonal ve Tıbbi Etkenler

Bazen obezite, altta yatan tıbbi nedenlerin belirtisi olabilir. Bunlar arasında:

  • Hipotiroidizm: Nadiren kedilerde görülür ama metabolizmayı yavaşlatır.

  • Cushing Sendromu (Hiperadrenokortisizm): Kortizol hormonunun aşırı üretimi, kilo alımına neden olabilir.

  • İnsülin direnci: Obeziteye neden olabileceği gibi obezitenin sonucu olarak da gelişebilir.


Bu tür durumlarda kilo artışı kontrol edilemez bir hal alır ve veteriner hekim müdahalesi şarttır.


3.8 Psikolojik Etkenler ve Davranışsal Sorunlar

Bazı kediler stresli olduklarında daha fazla yemeye eğilimlidir. Bu durum psikojenik polifaji olarak adlandırılır. Stres kaynakları arasında:

  • Evde başka hayvanların varlığı

  • Sık yer değişikliği

  • Sahipten uzun süre ayrı kalmak

  • Gündelik rutindeki değişiklikler

yer alır. Aynı zamanda yetersiz oyun, can sıkıntısı ve yalnızlık da bu davranış bozukluğunu tetikleyebilir.


Gri yetişkin uzun tüylü obez kedi divanda yatarken sahibine bakıyor.
Kedilerde Obezitenin Belirtileri

4. Kedilerde Obezitenin Belirtileri

Kedilerde obezite çoğu zaman yavaş geliştiği için gözden kaçabilir. Ancak çeşitli fiziksel, davranışsal ve fonksiyonel değişiklikler, vücut yağ oranındaki artışı işaret edebilir. Obezitenin erken tanınması, hem önleyici hem de tedavi edici stratejiler açısından kritik öneme sahiptir. Bu belirtiler, Veterinary Body Condition Score (BCS) sistemine göre değerlendirilerek daha objektif hale getirilebilir.


4.1 Fiziksel Belirtiler


4.1.1 Artan Vücut Ağırlığı

En belirgin belirti, kedinin ideal kilosunun üzerine çıkmasıdır. Ortalama bir ev kedisi için ideal ağırlık 3.5–5.0 kg aralığındadır. Ancak bu değerler ırka, cinsiyete ve yaşa göre değişiklik gösterebilir.

  • Kısa sürede 0.5 kg üzeri kilo artışı dikkatle değerlendirilmelidir.

  • Kilo artışı genellikle yağ kütlesinde olur; kas kitlesi aynı kalabilir veya azalabilir.


4.1.2 Bel Çizgisi ve Karın Altı Yağlanması

Obez kedilerde bel hattı silikleşir, vücut şekli silindirleşir.

  • Yukarıdan bakıldığında gövde oval ya da yuvarlak görünür.

  • Karın altı derisinde sarkma veya yağ cebi (abdominal pad) oluşabilir.

  • Göğüs kafesinin hemen arkasında yağ dokusu yoğunlaşabilir.


4.1.3 Kaburga ve Omurga Kemiklerinin Hissedilememesi

İdeal kondisyonlu bir kedide:

  • Kaburgalar hafifçe bastırıldığında hissedilebilir olmalıdır.

  • Obez kedilerde ise kaburgalar kalın bir yağ tabakasıyla kaplı hale gelir.

  • Omurga çıkıntıları ve kalça kemikleri de palpasyonla seçilemez hâle gelir.



4.2 Davranışsal Belirtiler


4.2.1 Oyun ve Aktivite Azalması

Obez kediler genellikle daha az hareket eder, oyuna karşı ilgisizleşir.

  • Zıplama, koşma ve tırmanma davranışlarında azalma gözlenir.

  • Tembelleşme, günün büyük kısmını uyuyarak geçirme eğilimi artar.

  • Oyuncaklara tepki süresi uzayabilir veya hiç ilgi göstermeyebilir.


4.2.2 Kendi Temizliğini Yapamama

Normalde son derece titiz olan kediler, obezite nedeniyle vücutlarının bazı bölgelerine ulaşamaz.

  • Özellikle kuyruk kökü, arka bacak içleri ve genital bölgeler yeterince temizlenemez.

  • Bu durum, kötü koku, tüylerin keçeleşmesi veya idrar yanıklarına neden olabilir.

  • Aynı zamanda genital bölgede enfeksiyon riskini artırır.


4.2.3 Nefes Darlığı ve Hızlı Yorulma

Aşırı kilolu kedilerde diyafram hareketi kısıtlanır, akciğer kapasitesi azalır.

  • Merdiven çıkarken veya oyun sırasında çabuk yorulma görülür.

  • Hafif egzersiz sonrası bile hızlı ve yüzeysel solunum ortaya çıkabilir.

  • Özellikle sıcak havalarda nefes darlığı belirginleşir.



4.3 Klinik Göstergeler


4.3.1 Body Condition Score (BCS) Değeri

Veteriner hekimlerce uygulanan 9 puanlık BCS sistemi, kedinin ideal vücut kompozisyonunu ölçmek için kullanılır:

  • 1–3: Zayıf

  • 4–5: İdeal

  • 6–9: Aşırı kilolu ve obez

BCS 7 ve üzeri, obeziteyi işaret eder. Bu puanlamada kaburga palpasyonu, bel kıvrımı ve karın yağlanması değerlendirilir.


4.3.2 Ağırlık Takibi ve Trend Analizi

Veteriner muayenelerinde düzenli olarak yapılan kilo ölçümleri sayesinde:

  • Aylık kilo artış oranı (%)

  • Yıllık ortalama artış

  • Kas-kütle yağ oranı

gibi veriler takip edilebilir. 3 ayda %10 veya daha fazla kilo artışı mutlaka değerlendirilmelidir.


4.3.3 Laboratuvar Bulguları

Bazı vakalarda obezitenin metabolik etkileri laboratuvar analizlerinde de saptanabilir:

  • Trigliserid ve kolesterol düzeylerinde artış

  • İnsülin direnci göstergeleri (glukoz intoleransı)

  • Karaciğer enzimleri yüksekliği (yağlı karaciğer riski)



4.4 Diğer İkincil Göstergeler

Obezite, zamanla başka sistemleri de etkileyerek dolaylı belirtilerle kendini gösterebilir:

  • İdrar yaparken zorlanma (mesane üzerindeki yağ dokusu baskısı)

  • Kabızlık ve gaz sorunları

  • Kısırlaştırılmış erkek kedilerde idrar yolu tıkanıklığı riski

  • Deri enfeksiyonları, cilt kıvrımlarında nem ve tahriş (pioderma, intertrigo)

  • İnsülin direnci nedeniyle yeme artışı (polifaji)


Kedinizde yukarıda sayılan belirtilerden birden fazlasını gözlemliyorsanız, bu durum yalnızca kozmetik bir sorun değil; altta yatan kronik bir sağlık riskinin habercisidir. Bu belirtilerin doğru yorumlanması ve zamanında müdahale, hem yaşam süresi hem de yaşam kalitesi açısından hayati önem taşır.

Kedilerde obezite sorununun güzel bir örneği olarak sarı obez kedi gösteriliyor.
Kedilerde Obezitenin Sağlık Üzerindeki Etkileri

5. Kedilerde Obezitenin Sağlık Üzerindeki Etkileri

Obezite, kedilerde yalnızca aşırı kilo alımıyla sınırlı olmayan; metabolik, endokrin ve sistemik düzeyde bir dizi bozukluğu beraberinde getiren kompleks bir sağlık sorunudur. Fazla vücut yağı, pek çok organ sistemini etkileyerek hem yaşam süresini kısaltır hem de yaşam kalitesini düşürür. Aşağıda, obezitenin kedilerde yol açabileceği en yaygın ve klinik açıdan en önemli sağlık sorunları ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.


5.1. Diyabet Mellitus (Şeker Hastalığı)

Obezite, kedilerde diyabet (Tip 2) nedeni olabilir. Artan yağ dokusu, insülin reseptörlerinin duyarlılığını azaltır ve insülin direncine yol açar. Zamanla pankreasın insülin üretim kapasitesi tükenir ve hiperglisemi gelişir.

  • Özellikle 7 yaş üstü ve kısırlaştırılmış erkek kedilerde obezite kaynaklı diyabet riski yüksektir.

  • Belirtiler arasında sık idrara çıkma, aşırı su içme, iştah artışı ve kilo kaybı bulunur.

  • Erken kilo kontrolü, diyabet gelişimini önlemede etkili olabilir.

  • Remisyon şansı, obezitenin hızlı kontrolü ile artırılabilir (Rand JS, 2013).



5.2. Osteoartrit ve Eklem Problemleri

Aşırı vücut ağırlığı, eklemler üzerindeki mekanik baskıyı artırır ve iltihabi süreci tetikler.

  • Kedilerde artrit tanısı zor olabilir çünkü genellikle sessiz ilerler.

  • Obez kediler daha az hareket eder, daha az zıplar, merdiven çıkmaktan kaçınır.

  • Kilo kontrolü, eklem üzerindeki baskıyı azaltarak ağrının yönetilmesine katkı sağlar.

  • Son çalışmalar, yağ dokusunun salgıladığı adipokinlerin doğrudan kıkırdak yıkımına neden olabileceğini göstermektedir.



5.3. Solunum Sistemi Üzerindeki Etkiler

Obezite, diyaframın hareket kabiliyetini kısıtlar, göğüs boşluğunda basınca neden olur ve hipoventilasyona yol açar.

  • Uyku sırasında horlama, huzursuzluk ve yavaş solunum ritmi sık gözlenir.

  • Aşırı kilolu kedilerde anestezi komplikasyonları daha yaygındır.

  • Özellikle brachycephalic (düz burunlu) ırklarda, obezite solunum sorunlarını şiddetlendirir.



5.4. Kardiyovasküler Etkiler

Kedilerde kalp hastalıkları genellikle gizli ilerlese de, obezite kalp üzerine dolaylı yük bindirir.

  • Kan hacmindeki artış, kalbin iş yükünü yükseltir.

  • Hipertansiyon riski artar.

  • Bu durum, kalp duvarlarında kalınlaşma (hipertrofik kardiyomiyopati) ile sonuçlanabilir.



5.5. İdrar Yolları Problemleri

Obezite, kedilerde idrar yolları tıkanıklıkları ve idrar kristali oluşumuna yatkınlık yaratabilir.

  • Özellikle erkek kedilerde tıkanma riski artar.

  • Hareket kısıtlılığı nedeniyle tuvalet kabına gitmekte isteksizlik olabilir.

  • FLUTD (Feline Lower Urinary Tract Disease) gelişme riski, obez kedilerde belirgin şekilde yüksektir.



5.6. Karaciğer Yağlanması (Hepatik Lipidozis)

Obez kedilerde en korkulan sonuçlardan biri, ani kilo kaybı durumunda gelişebilecek olan hepatik lipidozdur.

  • Yağların karaciğerde birikmesi, organ yetmezliğine yol açabilir.

  • İştah kaybı ve kilo verme süreci yavaş ve kontrollü olmalıdır.

  • Tedavi edilmezse ölümcül olabilir.

  • Obez kedilerde iştahsızlık asla hafife alınmamalıdır.



5.7. Deri ve Tüy Sorunları

Obez kediler, kiloları nedeniyle tüylerini temizleyemez ve bu da kedilerde deri ve cilt hastalıkları ile sonuçlanabilir.

  • Özellikle kuyruk altı, karın ve sırt bölgelerinde tüy dökülmesi ve matlaşma gözlenir.

  • Deri enfeksiyonları (piodermalar) daha sık görülür.

  • Yetersiz temizlik, kötü kokuya ve tüy yumaklarına yol açar.



5.8. Üreme Problemleri ve Doğum Zorlukları

Dişi kedilerde doğurganlık azalabilir, erkeklerde ise libido düşebilir.

  • Gebelik süreci daha problemli geçebilir.

  • Doğum sırasında komplikasyon riski artar.

  • Kısırlaştırılmış ve obez kedilerde hormonal dengesizlikler daha sık gözlenir.



5.9. Kanser Riski

Bazı çalışmalar, meme tümörleri ve diğer neoplastik hastalıkların, obez kedilerde daha sık görüldüğünü öne sürmektedir.

  • Östrojen metabolizmasının bozulması, özellikle dişi kedilerde riski artırır.

  • Bu konuda daha fazla epidemiyolojik çalışmaya ihtiyaç vardır.



Sonuç

Kedilerde obezite, hemen her sistem üzerinde olumsuz etkilere sahip olan ciddi bir sağlık problemidir. Yalnızca kilo alımı olarak değerlendirilmemeli; proaktif olarak izlenmeli ve erken dönemde müdahale edilmelidir. Her ne kadar bazı hastalıklar kaçınılmaz olsa da, obeziteye bağlı sorunların çoğu önlenebilir ya da geciktirilebilir. Obezitenin yönetimi, yalnızca beslenme değil, genel yaşam tarzı değişikliklerini de kapsayan çok yönlü bir yaklaşımla sağlanmalıdır.

6. Obezite Tanısı: Kedinizin Aşırı Kilolu Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Kedinizin obez olup olmadığını anlamak, sadece tartı üzerindeki sayılara bakmakla sınırlı değildir. Veteriner hekimler, kedi vücut yapısını daha objektif değerlendirebilmek için özel ölçütler kullanır. Bu tanılama süreci hem profesyonel değerlendirme hem de evde gözlemle yapılabilecek bazı pratik yöntemleri içerir. Aşağıda, kedinizin fazla kilolu ya da obez olup olmadığını anlamak için kullanabileceğiniz başlıca yöntemleri bulabilirsiniz.



6.1. Vücut Ağırlığı (Kedi Tartısı)

Her kedi için ideal kilo aralığı farklıdır ve ırk, yaş, cinsiyet ve kısırlaştırma durumu gibi etkenlere göre değişir.

  • Ortalama bir ev kedisinin (kısırlaştırılmış, 1–8 yaş arası) ideal kilosu genellikle 3.5–5.0 kg arasındadır.

  • Eğer kediniz bu aralığın üstündeyse ve vücut yapısı bu ağırlığı desteklemiyorsa, fazla kilo şüphesi doğar.

  • Ancak yalnızca tartıya göre karar vermek yanıltıcı olabilir.



6.2. Vücut Kondisyon Skoru (Body Condition Score - BCS)

BCS, 1’den 9’a kadar derecelendirilen ve kedinin vücut yağ oranını değerlendirmeye yarayan standart bir sistemdir.

Kedi BCS Skoru

Tanım

Gözlemler

1–3

Zayıf

Kaburgalar kolayca hissedilir, bel ve kalça çıkıntılı.

4–5

İdeal

Kaburgalar hafifçe hissedilir, belirgin bel hattı vardır.

6–7

Fazla kilolu

Kaburgalar zor hissedilir, karın altı dolgunlaşmıştır.

8–9

Obez

Belirgin yağ birikimi, karın sarkması, hareket kısıtlılığı.


Veteriner hekiminiz genellikle 5 puan üzerinden ortalama bir değerlendirme sunar; burada 3/5 ideal kabul edilir.



6.3. Görsel ve Fiziksel İnceleme

Evde yapabileceğiniz basit kontrollerle kedinizin durumunu ön değerlendirme yapabilirsiniz:

  • Kaburgaları parmak uçlarınızla nazikçe hissedin. Kolayca hissedilmiyorsa, yağ dokusu kalın olabilir.

  • Kedinizin bel hattını ve karın altını gözlemleyin. Bel hattı görünmüyor, karın sarkmışsa dikkat gerekir.

  • Kedinizin hareket kabiliyeti kısıtlı mı? Daha az zıplıyor, oynarken çabuk yoruluyorsa obezite etkili olabilir.

  • Kendi kendini temizleme davranışında azalma varsa, bu da vücut erişiminin zorlaşması nedeniyle olabilir.



6.4. Veteriner Muayenesi ve Gelişmiş Tanı Yöntemleri

Obezitenin tanısında en güvenilir yöntem profesyonel muayenedir:

  • BCS değerlendirmesi, fizik muayene ile birlikte yapılır.

  • Gerekirse vücut kompozisyonu analizi (ör. DEXA taraması) gibi ileri teknikler kullanılabilir.

  • Kan testleri ile obeziteye bağlı gelişen komplikasyonlar araştırılır (diyabet, karaciğer fonksiyonları vs.).



6.5. Obezitenin Gizli İşaretleri

Bazı durumlarda obezite, henüz belirgin fiziksel bulgular oluşturmadan etkilerini göstermeye başlar:

  • Kediniz daha uzun süre uyuyor ya da daha az oyun oynuyorsa,

  • Tuvalet alışkanlıklarında değişiklik gözleniyorsa,

  • Tüyleri matlaşmış ya da düzensiz görünüyorsa,

  • Solunumda belirgin bir değişiklik veya horlama varsa,

bu durumlar obezitenin erken belirtileri olabilir ve bir veteriner değerlendirmesi gerektirebilir.



Sonuç

Obezite, kedilerde kolay göz ardı edilen ama ciddi sonuçları olan bir sorundur. Bu nedenle, erken tanı ve izleme, tedavi sürecinin başarısı açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle düzenli BCS takibi, sağlıklı kilo yönetimi için güvenilir bir yoldur. Kedinizi ideal kilosunda tutmak, onun hem fiziksel hem de davranışsal sağlığını doğrudan etkileyen önemli bir adımdır.


7. Kedilerde Obezite Tedavisi

Kedilerde obezite tedavisi, yalnızca kilo kaybı hedefiyle değil, aynı zamanda yaşam kalitesini artırma ve obeziteye bağlı hastalıkları önleme amacıyla yürütülmelidir. Başarılı bir tedavi, beslenme düzenlemesi, davranışsal değişiklikler, egzersiz planlaması ve veteriner hekim gözetiminde ilerleyen medikal yaklaşımların bütüncül olarak uygulanmasını gerektirir.


7.1 Veteriner Değerlendirmesi ve Tedavi Planı Oluşturulması

Tedavi süreci, veteriner hekim tarafından kedinin genel sağlık durumu, yaşı, aktivite düzeyi ve eşlik eden hastalıkları göz önüne alınarak kişiselleştirilmiş bir planla başlatılır:

  • Kan testleri (glikoz, tiroid fonksiyonları, karaciğer-renal değerler) ile altta yatan hastalıklar dışlanır.

  • Vücut kondisyon skoru (BCS) değerlendirilir ve hedef ağırlık belirlenir.

  • Aylık kilo takibi için kontrol planı oluşturulur.



7.2 Diyet ve Beslenme Yönetimi

Diyet tedavisi, obezitenin tedavisindeki temel adımdır. Amaç, kedinin enerji alımını sınırlamak ve yağ oranı azaltılmış, lif oranı yüksek, dengeli içerikli mamalarla sağlıklı bir kilo kaybı sağlamaktır.


Temel ilkeler:

  • Veteriner diyet mamaları (örn. Royal Canin Satiety, Hill's Prescription Diet Metabolic gibi) tercih edilmelidir.

  • Günlük kalori ihtiyacı yeniden hesaplanmalı, %20–30 oranında azaltılmalıdır.

  • Öğün sayısı artırılıp porsiyonlar azaltılmalı, gün içine yayılarak açlık hissi minimize edilmelidir.

  • Atıştırmalıklar ya tamamen kesilmeli ya da düşük kalorili alternatiflerle sınırlandırılmalıdır.

  • Kuru mama miktarı azaltılırken, yaş mama oranı artırılarak tokluk hissi desteklenebilir.

Uyarı: Kedi diyetine başlarken ani aç bırakma yağlı karaciğer hastalığı (hepatic lipidosis) gibi ölümcül durumlara yol açabilir. Diyet mutlaka kademeli uygulanmalıdır.

7.3 Egzersiz ve Aktivite Artışı

Egzersiz, kedilerde kilo kaybını desteklemekle kalmaz, aynı zamanda stres seviyesini düşürerek davranışsal iyileşmeye de katkı sağlar.

Uygulanabilir yöntemler:

  • Günlük oyun saatleri planlanmalı (örn. lazer, tüy sopası, interaktif oyuncaklar).

  • Mama bulmacaları veya yiyecek dağıtan oyuncaklar kullanılmalı.

  • Evin farklı bölgelerine tırmanma alanları, zıplama platformları kurulmalı.

  • Ev içi gezinti teşvik edilmeli, mama ve su kapları farklı alanlara konularak harekete zorlanmalıdır.



7.4 Davranışsal Müdahaleler ve Çevresel Zenginleştirme

Obeziteye yatkın kedilerde, can sıkıntısı, stres ve alışkanlığa dayalı aşırı yeme davranışları yaygındır. Bu nedenle yalnızca fiziksel değil, çevresel müdahaleler de gerekir:

  • Oyun rutini oluşturulmalı, kedinin günlük dikkat ve enerji ihtiyacı karşılanmalıdır.

  • Tek başına uzun süre kalan kedilerde stres giderici ortamlar sağlanmalı.

  • Yemek saati dışında yiyecek verilmemeli, ödül-mama ilişkisi sınırlanmalıdır.



7.5 İlaç ve Takviye Kullanımı

Kedilerde obezite tedavisinde ilaçlar nadiren kullanılsa da, bazı özel durumlarda veteriner hekim önerisiyle metabolizma hızlandırıcı takviyeler ya da hormon düzenleyici tedaviler tercih edilebilir.

Ancak bunlar şu durumlarla sınırlı kalır:

  • Hipotiroidi eşlik ediyorsa, tiroid hormonu replasmanı.

  • Diabetik obez kedilerde insülin tedavisi.

  • Omega-3 yağ asitleri, antiinflamatuvar etkileriyle destekleyici olarak kullanılabilir.



7.6 İzlem ve Süreklilik

Kilo verme programı birkaç haftalık değil, aylar süren bir tedavi sürecidir. Hedeflenen kilo kaybı oranı haftalık %0.5–2 arasında olmalıdır. Aksi takdirde ciddi metabolik bozukluklar gelişebilir.

Kontrollerde izlenmesi gerekenler:

  • Kilo ve BCS değişimi

  • Genel davranış değişiklikleri

  • İştah ve dışkı düzeni

  • Eşlik eden hastalıkların seyri



8. Kedilerde Obezitenin Önlenmesi

Kedilerde obezite, sadece bir kilo problemi değil, ciddi sağlık sorunlarının habercisidir. Ancak bu riskli tabloyu oluştuktan sonra düzeltmektense, oluşmadan önce önlemek hem çok daha kolay hem de uzun vadeli sağlık açısından daha etkilidir. Obeziteyi önlemek, yalnızca mamanın miktarını azaltmakla sınırlı değildir; bunun yerine yaşam tarzını, beslenme alışkanlıklarını, çevresel uyarımı ve bireysel risk faktörlerini bir bütün olarak değerlendiren bilinçli bir yaklaşım gerektirir.



8.1 Erken Yaşta Önlem Almak

Obezitenin temelleri genellikle yavruluk döneminde atılır. Yavru kedilerin aşırı beslenmesi, büyüme çağında kalıcı yağ hücresi sayısının artmasına neden olabilir. Bu da yetişkinlikte kilo vermeyi zorlaştırır. Bu nedenle:

  • Veteriner kontrolünde porsiyonlu ve dengeli beslenme planı uygulanmalıdır.

  • Serbest mama erişimi (“free feeding”) yerine, kontrollü öğün sistemi benimsenmelidir.

  • Aşırı ödül mamalarından kaçınılmalıdır.



8.2 Kısırlaştırma Sonrası Dikkat

Araştırmalar, kısırlaştırılmış kedilerin hormonal değişikliklere bağlı olarak metabolizma hızlarının yavaşladığını ve iştahlarının arttığını ortaya koymaktadır.. Bu dönemde alınacak önlemler şunlardır:

  • Kısırlaştırma sonrası özel formüle edilmiş düşük kalorili mamalar tercih edilmelidir.

  • Kalori alımı %20–30 oranında azaltılmalıdır.

  • Haftalık kilo kontrolü yapılmalı, ani kilo artışları takip edilmelidir.



8.3 Beslenme Alışkanlıklarının Yönetimi

Kediler, içgüdüsel olarak sık ama az yemeye eğilimlidir. Evdeki yaşam düzeni buna izin vermediğinde obezite riski artar:

  • Günde 2–4 öğünlük kontrollü mama sunulmalıdır.

  • Otomatik mama makineleri veya interaktif beslenme oyuncakları kullanılabilir.

  • Mama yerine ödül olarak oyun ya da sevgi sunmak daha sağlıklıdır.



8.4 Fiziksel Aktivitenin Teşvik Edilmesi

Ev kedileri, özellikle apartman yaşamında, doğal olarak hareketsiz bir yaşama sürüklenebilir. Günlük egzersiz ihtiyaçlarını karşılayamayan kedilerde yağ depolanması hızlanır. Bu riski azaltmak için:

  • Günde en az 15–30 dakika oyun zamanı ayrılmalıdır.

  • Zıplayabileceği, tırmanabileceği tırmalama direkleri veya platformlar sağlanmalıdır.

  • Kovalama, av taklidi yapan oyuncaklar, lazer ışıkları ya da fare oyuncaklarıyla etkileşim artırılmalıdır.



8.5 Rutin Veteriner Takibi

Obezite çoğu zaman fark edilmeden ilerler. Rutin veteriner kontrolleri sadece kilo takibi değil, vücut kondisyon skoru (BCS) değerlendirmesi açısından da gereklidir:

  • Her 6 ayda bir düzenli muayene yapılmalıdır.

  • Kilo dışında kas kitlesi, hareket kabiliyeti ve yağ dağılımı değerlendirilmelidir.

  • Veteriner hekim, risk taşıyan kediler için bireysel önleme programları oluşturabilir.



8.6 Ev İçi Çevresel Zenginleştirme

Sıkıcı ve monoton bir yaşam tarzı, duygusal yeme davranışını tetikleyebilir. Özellikle yalnız kalan kedilerde bu durum sıklıkla görülür:

  • Pencereden dışarıyı izleyebileceği bir alan oluşturulmalıdır.

  • Rutin olarak oyuncaklar değiştirilmelidir.

  • Kediyle etkileşim artırılmalı; yalnız kalma süresi azaltılmalıdır.


Sonuç olarak, obeziteyi önlemek, tedavi etmekten hem daha kolay hem de daha sağlıklıdır. Bu, yalnızca mama miktarını kısmakla değil; beslenme bilinci, fiziksel aktivite, çevre düzenlemesi ve düzenli veteriner kontrolüyle mümkün olur. Unutulmamalıdır ki, ideal kiloda bir kedi daha uzun, daha sağlıklı ve daha mutlu bir yaşam sürer.

9. Kilo Yönetiminde Beslenme Planlaması ve Diyet Mamaları

Kilo kontrolü ve obezite tedavisinde en kritik unsur, doğru beslenme planının oluşturulmasıdır. Kedinin ideal kilosuna ulaşması ve bunu koruması için, kalori alımı ile enerji harcaması arasındaki dengeyi sağlamak gereklidir. Bu süreçte veteriner hekimin önerdiği diyet mamaları ve uygun porsiyon kontrolü büyük önem taşır.



9.1 Diyet Mamalarının Özellikleri

Obeziteye yönelik özel formüle edilmiş diyet mamaları, standart kuru veya yaş mamalardan farklıdır:

  • Düşük kalorili ve yağ oranı azaltılmıştır, böylece tokluk hissi azaltılmazken enerji alımı sınırlandırılır.

  • Yüksek protein içeriği sayesinde kas kitlesi korunur, metabolizma hızı desteklenir.

  • Lif oranı artırılarak tokluk süresi uzatılır, aşırı yemek yeme davranışı engellenir.

  • Bazılarında artmış L-karnitin ve omega-3 yağ asitleri gibi metabolizmayı destekleyen takviyeler bulunur.



9.2 Porsiyon ve Beslenme Programı

Diyet mamaları etkili olmak için doğru miktarda ve düzenli verilmelidir:

  • Kedinin yaşına, kilosuna, aktivite düzeyine göre veteriner tarafından günlük kalori ihtiyacı hesaplanmalıdır.

  • Mama miktarı ölçülerek, gün içine bölünmeli (genellikle 2–4 öğün).

  • Evde serbest mama bulundurmaktan kaçınılmalı, kontrollü beslenme tercih edilmelidir.

  • Ani mama değişikliklerinden kaçınılarak, kademeli geçiş yapılmalıdır.



9.3 Su Tüketiminin Önemi

Kilo kaybı sürecinde kedinin yeterli su tüketmesi önemlidir:

  • Su, metabolizma fonksiyonları için gereklidir ve kilo yönetimini kolaylaştırır.

  • Diyet mamalarının yanında her zaman taze su bulundurulmalıdır.

  • Bazı diyet mamaları yaş mama formunda da sunulur; bu mama türleri su alımını artırabilir.



9.4 Veteriner Kontrolünde Diyet Değerlendirmesi

Tedavi süreci boyunca düzenli veteriner takibi şarttır:

  • Kilo kaybı hızı takip edilir; haftada %1-2 arasında kilo kaybı ideal kabul edilir.

  • Beslenme programı ve mama türü, kedinin ihtiyacına göre periyodik olarak gözden geçirilir.

  • Olası yan etkiler ve beslenmeye bağlı sağlık sorunları erken fark edilip önlem alınır.



9.5 Diyet Mamalarının Yanında Destekleyici Yaklaşımlar

Beslenme planına ek olarak, kilo yönetiminde diğer unsurlar desteklenmelidir:

  • Günlük egzersiz programı sürdürülmeli,

  • Stres ve davranışsal sorunlar yönetilmeli,

  • Gerekirse veteriner hekimden beslenme uzmanı desteği alınmalıdır.


Kilo kontrolünde doğru beslenme ve diyet mamalarının kullanımı, kedinin sağlıklı bir yaşam sürmesi için olmazsa olmazdır. Bu nedenle, obeziteyle mücadelede bireyselleştirilmiş ve sürdürülebilir beslenme stratejileri geliştirmek esastır.


10 Sonuç: Kedilerde Obezitenin Yönetimi ve Önemi

Kedilerde obezite, sadece fazla kilo problemi olmayıp, beraberinde birçok ciddi sağlık sorununu da getiren karmaşık bir durumdur. Obezitenin kontrol altına alınması, kedinizin yaşam kalitesini artırmak ve uzun vadeli sağlık risklerini azaltmak açısından kritik öneme sahiptir. Obezitenin altında yatan nedenlerin iyi analiz edilmesi, uygun diyet planlaması, düzenli egzersiz ve veteriner hekim takibi ile etkin bir yönetim sağlanabilir. Ayrıca, obezitenin yol açtığı diyabet, osteoartrit, kalp hastalıkları gibi komplikasyonların önlenmesi, erken tanı ve tedavi ile mümkündür. Bu nedenle kedinizin kilo durumunu düzenli olarak takip etmek, erken müdahale etmek ve profesyonel destek almak, sağlıklı bir yaşam sürmesi için gereklidir.




Kedilerde Obezite Konusunda Sıkça Sorulan Sorular (SSS)


Obez kedi için mama tavsiyesi

Obezite problemi olan kedilerin beslenmesinde temel amaç, kalori alımını kontrol altında tutmak, ancak gerekli besin öğelerinin dengeli şekilde sağlanmasını garanti etmektir. Bu nedenle, düşük kalorili, yüksek proteinli ve lif oranı artırılmış özel formüllü mamalar tercih edilmelidir. Bu mamalar kedinin tok kalmasını sağlarken, kas kaybını önler ve metabolizmanın dengelenmesine destek olur.


Marka Önerileri (Türkiye ve global pazarda yaygın olanlar)

  • Hill’s Prescription Diet Metabolic

    • Klinik olarak onaylanmış kilo kontrolü diyetidir.

    • Yüksek protein, kontrollü yağ içeriği ve artırılmış lifle tokluk hissi sağlar.

  • Royal Canin Satiety Support

    • Düşük enerji yoğunluğuna sahip, tokluk sağlayan formül.

    • Sindirim sağlığını destekler.

  • Purina Pro Plan Veterinary Diets OM Overweight Management

    • Obezite kontrolüne yönelik formüle edilmiştir.

    • Kas dokusunu koruyan yüksek protein içerir.


Önemli Not: Her kedi bireyseldir; ideal kilo, metabolizma ve sağlık durumu farklıdır. Bu nedenle, beslenme programı ve mama seçimi mutlaka veteriner hekim tarafından belirlenmelidir.

Kedimin fazla kilolu olduğunu nasıl anlarım?

1. Vücut Kondisyon Skoru (VKS) Değerlendirmesi

Veteriner hekimler kedilerin ideal kilo ve vücut yapısını değerlendirmek için 9 puanlık bir VKS sistemi kullanır.

  • İdeal VKS: 4-5 arası.

  • Fazla kilo: 6 ve üzeri.

  • Bu değerlendirmede, kaburgalar hafifçe hissedilir olmalı, bel hattı görünür olmalı ve karın bölgesinde aşırı sarkma olmamalıdır.


2. Kaburgaları ve Bel Hattını Kontrol Etme

  • Kedinizin kaburgalarını elinizle hafifçe hissedin. Kaburgalar belirgin değilse ve üzerleri kalın bir yağ tabakasıyla kaplıysa, bu kilo fazlalığı işareti olabilir.

  • Yanlardan baktığınızda, bel kısmının belli olması gerekir. Eğer bel hattı yoksa veya kalça kısmı geniş görünüyorsa bu da fazla kiloyu gösterir.


3. Davranış ve Hareketlerde Değişiklikler

  • Fazla kilolu kediler genellikle daha az hareket eder, oyunculuk ve egzersiz isteği azalır.

  • Merdiven çıkmak, zıplamak gibi aktivitelerde zorlanabilirler.


4. Veteriner Muayenesi ve Tartım

  • En kesin yöntem, kedinizi veterinere götürüp tarttırmak ve profesyonel değerlendirme yaptırmaktır.

  • Veteriner hekimin yapacağı fizik muayene, vücut yağ oranının belirlenmesinde en güvenilir yoldur.


Not: Kedinizin kilosunu kendiniz değerlendirmek zor olabilir, bu yüzden şüphe durumunda mutlaka veterinerden yardım alınması önemlidir. Erken teşhis ve müdahale, obezitenin yol açabileceği hastalıkların önlenmesi açısından kritiktir.

Kedilerde obezitenin yarattığı riskler nelerdir?

1. Metabolik ve Endokrin (Hormonel) Bozukluklar

2. Kalp-damar Hastalıkları

3. Solunum Problemleri

4. Kas-İskelet Sistemi Sorunları

5. Karaciğer Hastalıkları

6. Sindirim Sistemi ve Diğer Organlarda Sorunlar

7. Azalan Yaşam Kalitesi ve Kısa Ömür

8. Bağışıklık Sistemi Zayıflaması

Kedimi obezlikten korumak için neler yapmalıyım?

1. Dengeli ve Kontrollü Beslenme

  • Kedinizin yaşına, kilosuna, aktivite seviyesine uygun, veteriner hekim önerisiyle seçilmiş kaliteli mama kullanılmalıdır.

  • Porsiyon kontrolü: Günlük mama miktarı kesinlikle aşılmamalı; aşırı besleme engellenmelidir.

  • Öğün düzeni: Serbest besleme (mama kabında sürekli mama bırakma) yerine öğün bazlı besleme tercih edilmelidir.

  • İnsani gıdalar ve atıştırmalıklar: Kedilere insan yiyecekleri verilmemeli, mama dışı ödüller sınırlanmalıdır.


2. Düzenli Fiziksel Aktivite

  • Kedinizin gün içinde hareket etmesini teşvik etmek önemlidir.

  • Oyun saatleri düzenleyerek enerji harcamasını artırabilirsiniz.

  • Çeşitli oyuncaklar (top, lazer işaretçisi, tırmanma aparatları) kedinizin aktif kalmasına yardımcı olur.


3. Veteriner Takibi ve Kilo Kontrolü

  • Düzenli veteriner kontrolü ile kedinizin kilo ve genel sağlık durumu takip edilmelidir.

  • Veteriner hekiminiz kilo yönetimi için özel diyet programları veya destekleyici takviyeler önerebilir.


4. Çevresel Zenginleştirme

  • Evde kedinin hareket alanı artırılmalı, tırmanma ve zıplama imkanı sağlayan ortamlar yaratılmalıdır.

  • Monotonluk önlenmeli, sık sık yeni oyun ve aktivite alternatifleri sunulmalıdır.


5. Stres Yönetimi

  • Stres ve kaygı obezite riskini artırabilir. Kedinizin yaşam ortamı sakin ve güvenli olmalıdır.

  • Stres azaltıcı feromon ürünleri veya veteriner önerisiyle doğal destekler kullanılabilir.

Kedim çok sık ve çok fazla yiyor. Nedeni nedir ve ne yapmalıyım?

Olası Nedenler:

  • Metabolik hastalıklar: Diyabet mellitus, hipertiroidi gibi hormonal bozukluklar iştah artışına yol açabilir.

  • Parazit enfeksiyonları: Bağırsak parazitleri, besin emilimini azaltarak sürekli açlık hissi yaratabilir.

  • Yetersiz beslenme: Verilen mama kalitesi veya miktarı kedinin ihtiyacını karşılamıyorsa, daha fazla yemeye çalışabilir.

  • Davranışsal faktörler: Stres, can sıkıntısı ya da yetersiz egzersiz iştahı artırabilir.

  • Genetik ve yaş faktörleri: Bazı ırklar veya genç kediler daha aktif ve iştahlı olabilir.

  • İlaç yan etkileri: Bazı ilaçlar iştahı artırabilir.


Ne Yapmalısınız:

  • Veteriner kontrolü: İlk ve en önemli adım, tam bir veteriner muayenesi yaptırmaktır. Kan testleri ile diyabet, hipertiroidi gibi hastalıklar değerlendirilebilir.

  • Mama ve porsiyon kontrolü: Veterinerin önerdiği kaliteli mama tercih edilmeli, günlük kalori ihtiyacına göre porsiyonlar ayarlanmalıdır.

  • Beslenme düzeni: Öğün sayısı ve aralıkları düzenlenmeli, aşırı serbest beslemeye izin verilmemelidir.

  • Egzersiz artırma: Kedinizin oyun ve hareket aktiviteleri artırılarak iştah dengelenebilir.

  • Parazit kontrolü: Düzenli dış ve iç parazit tedavileri uygulanmalıdır.

  • Stres yönetimi: Ev ortamında kedinin stresten uzak, zenginleştirilmiş bir yaşam alanı sağlanmalıdır.


Özet: Kedinizin aşırı yeme isteği ciddiye alınmalıdır, çünkü altında ciddi sağlık sorunları olabilir. Profesyonel bir veteriner değerlendirmesi olmadan kendi başınıza müdahale etmek risklidir. En sağlıklısı, sorunun kaynağı belirlenip ona yönelik tedavi ve bakım planı yapılmasıdır.

Kedilerde obezlik sınırı nedir?

Kedilerde obezite sınırı, genellikle vücut ağırlığının idealin %20 üzerinde olması ile tanımlanır. Ancak bu değerlendirme sadece kilo ile yapılmaz; profesyonel ölçütler kullanılır. En yaygın yöntemlerden biri, Beden Kondisyon Skoru (BCS - Body Condition Score) sistemidir.


Kedilerde Obeziteyi Belirleme Kriterleri


1. Beden Kondisyon Skoru (BCS)

Bu sistemde kediye 1 ile 9 arasında bir skor verilir:

BCS Skoru

Durum

Açıklama

1–3

Zayıf

Kaburgalar kolayca hissedilir, yağ yoktur, bel çukuru aşırı belirgin.

4–5

İdeal (Normal)

Kaburgalar hafifçe hissedilir, bel hattı belirgindir.

6–7

Fazla Kilolu

Kaburgalar zor hissedilir, belirgin yağ birikimi vardır.

8–9

Obez

Kaburgalar hissedilemez, belirgin yağ kitleleri vardır. Karın sarkar.


2. Veteriner Değerlendirmesi

Profesyonel veteriner hekimler:

  • Vücut ağırlığını yaş, cins, ırk ve kas-kemik yapısı ile birlikte değerlendirir.

  • Kilo dışında, yağ dağılımı, hareket kabiliyeti, karın sarkması, kaburga palpasyonu gibi faktörleri inceler.


3. Kilo ve Irk Karşılaştırması

Bazı kedi ırkları doğal olarak iri yapılı olabilir (ör. Maine Coon). Bu nedenle sadece kilo üzerinden değerlendirme yapılmaz. Örneğin:

  • Ortalama yetişkin ev kedisi için ideal kilo: 3.5–5 kg

  • 6 kg üstü kedilerde obezite riski değerlendirilir (ırka göre değişebilir).


Sonuç:

Kedinizin obez olup olmadığını kesin olarak anlamanın en sağlıklı yolu bir veteriner kontrolünden geçmesidir. Evde BCS yöntemiyle kaburgaları, bel hattını ve karın bölgesini kontrol ederek genel bir fikir sahibi olabilirsiniz; ancak bu yalnızca ön değerlendirme olarak kullanılmalıdır.

Obeziteye daha yatkın olan kedi ırkları hangileri?

1. British Shorthair

  • Kaslı ve iri yapılıdır, ancak düşük enerji seviyeleri kilo alımına zemin hazırlar.

  • Yavaş metabolizma eğilimindedir.

2. Pers (Persian)

  • Hareket oranı düşük, daha sakin bir yapıya sahip.

  • Tüy bakımı yoğun olduğu için bazen egzersiz eksikliği yaşanabilir.

3. Maine Coon

  • Büyük ve iri yapılıdır, ancak aşırı beslenme ve egzersiz yetersizliği kilo alımına sebep olabilir.

  • Genellikle aktif olmalarına rağmen bazı bireyler kilo almaya yatkındır.

4. Ragdoll

  • Uysal ve sakin karakterli, hareket oranı düşüktür.

  • Enerji harcaması az olduğu için beslenme kontrolü önemlidir.

5. Scottish Fold

  • Orta boyutlu, genellikle sakin ve az hareketli.

  • Yetersiz egzersiz kilo alımını kolaylaştırabilir.


Her kedi bireysel farklılıklar gösterir; aynı ırka ait kediler arasında bile metabolizma ve aktivite seviyesi değişebilir. Obezite riski sadece ırkla sınırlı değildir; beslenme şekli, egzersiz miktarı, yaş ve sağlık durumu da belirleyicidir.

Obeziteye yatkın ırkların ortak özellikleri genellikle daha düşük aktivite seviyesi, daha yavaş metabolizma ve hızlı kilo alma eğilimidir. Bu ırkların sahipleri, kedilerinin beslenmesini ve egzersizini daha yakından takip etmelidir.

Kedilerde aşırı yeme isteği neden olur?

1. Metabolik ve Hormonal Bozukluklar:

  • Hipertiroidi: Tiroid bezinin aşırı çalışması metabolizmayı hızlandırır, bu da kedinin sürekli aç hissetmesine ve fazla yemesine neden olur.

  • Diyabet (Şeker hastalığı): Hücreler glukozu yeterince kullanamadığı için enerji açlığı oluşur ve kedi daha fazla yemeye başlar.

  • Cushing Sendromu: Kortizol hormonunun yüksekliği iştah artışına yol açabilir.


2. Sindirim Problemleri:

  • Parazitler: Bağırsak parazitleri besin emilimini engelleyerek kedinin daha çok yemesine neden olabilir.

  • Gastrointestinal hastalıklar: Bazı sindirim sistemi sorunları, besinlerin tam sindirilmemesiyle açlık hissini tetikleyebilir.


3. Psikolojik ve Davranışsal Nedenler:

  • Stres ve Anksiyete: Kediler stresli olduklarında yemekle teselli arayabilirler.

  • Can sıkıntısı: Yetersiz uyarım ve egzersiz aşırı yeme isteğini tetikleyebilir.


4. Beslenme ve Çevresel Faktörler:

  • Düşük kaliteli mama: Düşük besin değerli mamalar kediyi tam doymamış hissettirebilir.

  • Yanlış beslenme rutini: Sürekli erişilebilir yiyecek veya düzensiz besleme iştahı artırabilir.


5. İlaç Yan Etkileri:

Bazı ilaçlar iştah artırıcı etki yapabilir.


Ne yapmalısınız?

  • Kedinizin aşırı yeme nedeni mutlaka veteriner tarafından detaylı değerlendirilmelidir.

  • Kan testleri, tiroid fonksiyonları ve sindirim sistemi kontrolü gerekebilir.

  • Beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı düzenlenmelidir.

  • Stres ve davranış sorunları varsa buna yönelik çözümler uygulanmalıdır.

Kedilerde ideal kilo nasıl hesaplanır?

Kedi Gövde Uzunluğu (cm)

Zayıf Kedi (kg)

Normal Kedi (kg)

Obez Kedi (kg)

25 – 29

< 3.0

3.0 – 4.0

> 4.0

30 – 34

< 3.5

3.5 – 5.0

> 5.0

35 – 39

< 4.0

4.0 – 5.5

> 5.5

40 – 44

< 5.0

5.0 – 6.0

> 6.0

45 – 49

< 5.5

5.5 – 7.0

> 7.0

Açıklama:

  • Uzunluk: Baş kısmından kuyruk başlangıcına kadar ölçülür.

  • Ağırlık değerleri ortalama olup, kedinin yaşı, ırkı, kas kütlesi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir

  • Ortalama yetişkin evcil kedi ideal kilosu: 3.5 - 5 kg. arasındadır.

  • Veteriner hekiminizin cins, yaş ve sağlık durumuna göre ideal kilo hedefini belirlemesi önerilir.







⚠️ Yasal Uyarı


Bu içerik tamamen bilgilendirme amaçlıdır ve hiçbir koşulda veteriner hekim muayenesi, teşhis veya tedavisinin yerini tutmaz. Kediler.info’da yayınlanan yazılar, tıbbi veya profesyonel tavsiye olarak değerlendirilmemelidir.


Kediler.info, içeriklerdeki bilgi eksiklik veya hatalarından, bu içeriklerin kullanımından veya yanlış anlaşılmasından doğabilecek her türlü sağlık sorunu, maddi kayıp veya zarar için sorumluluk kabul etmez.


Herhangi bir sağlık problemi, aşı/ilaç uygulaması veya korunma yöntemi söz konusuysa, mutlaka yetkili bir veteriner hekime danışılmalıdır. Elde edilen bilgilerin uygulanması tamamen kullanıcı sorumluluğundadır.



Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
  • Youtube
  • X
  • Instagram
  • Facebook
bottom of page