Kediler Arası İletişim
- kediler.info

- 27 Haz
- 10 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Tem

İçindekiler:
1. GİRİŞ: Sessizliğin İçinde Konuşan Canlılar
Kediler, karmaşık sosyal ilişkilere sahip olmalarına rağmen çoğu zaman bireysel ve bağımsız canlılar olarak tanımlanırlar. Ancak bu tanım, onların zengin iletişim repertuarını gölgede bırakır. Kediler, özellikle kendi türleri arasında oldukça gelişmiş, çok boyutlu ve sessiz bir iletişim ağı kurarlar.
Kedi-kedi iletişimi, yalnızca sesli işaretlerden ibaret değildir. Koku, beden dili, dokunma ve sosyal davranışlar, kedilerin birbirlerine mesaj iletmekte kullandıkları başlıca yollardır. Bu sistem, hem karşılıklı sınırların belirlenmesini hem de güven ve bağlılık gibi sosyal duyguların gelişmesini sağlar.
Modern etolojinin (hayvan davranış biliminin) sağladığı bulgular sayesinde artık biliyoruz ki, kedilerin sosyal zekâsı sandığımızdan çok daha gelişmiştir. Özellikle birden fazla kedinin birlikte yaşadığı ev ortamlarında, bu iletişim dilinin doğru anlaşılması hem hayvanların refahı hem de insan-kedi ilişkileri açısından büyük önem taşır.
Bu makalede, kedilerin kendi aralarındaki iletişimi bilimsel temellere dayanarak açıklayacak, her bir iletişim biçimini (koku, beden dili, sesli sinyaller, sosyal davranışlar) ayrı başlıklar altında detaylandıracağız. Amacımız; bu görünmeyen dili, kedilerde beden dilini görünür kılmak, çok kedili yaşamı kolaylaştırmak ve okuyuculara kedilerin sosyal dünyasını daha iyi anlama imkânı sunmak.
2. Koku Yoluyla İletişim: Kedilerin Görünmeyen Mesajları
Kediler için koku, yalnızca çevreyi algılamanın bir yolu değil; aynı zamanda iletişim kurmanın en güçlü araçlarından biridir. İnsanların algılayamayacağı kadar hafif ama kediler için son derece anlamlı olan kokusal sinyaller, onların sosyal hayatında belirleyici rol oynar.
2.1 Feromonlar ve Salgı Bezleri
Kediler, vücutlarının farklı bölgelerinde yer alan özel salgı bezleri aracılığıyla feromon üretirler. Bu feromonlar, karşıdaki kediye kim oldukları, ne hissettikleri ve hangi bölgeye ait oldukları gibi bilgileri aktarır. Başlıca feromon bezleri şuralarda bulunur:
Yanaklar: Sosyal ve güven verici mesajlar içerir.
Çene altı: Bölge işaretleme amaçlı kullanılır.
Ayak tabanları ve tırnaklar: Tırmalama davranışıyla birlikte çalışır.
Anogenital bölge: Cinsel olgunluk, kızgınlık dönemi ya da bireysel kimlik hakkında bilgi verir.
Kedilerde feromon algılamadan sorumlu olan vomeronazal organ (Jacobson organı), bu sinyalleri doğrudan beynin sosyal iletişim merkezine iletir. Bu nedenle bazı kediler bir kokuyu analiz ederken ağızlarını hafifçe aralık bırakır; bu davranışa flehmen tepkisi denir.
2.2 Sürtünme Davranışı: Sosyal Kabul ve Tanıma
Kediler tanıdıkları bireylere başlarını, yanaklarını veya vücutlarını sürterek hem kokusal hem de sosyal bağ kurar. Bu davranış, yalnızca koku bırakmak için değil, aynı zamanda karşılıklı tanışma ve güven işareti olarak da değerlendirilir.
İki kedi birbirlerine yüzlerini sürtüyorsa, bu davranış "ben seni tanıyorum ve sana güveniyorum" mesajı taşır. Aynı zamanda bir kedinin bir nesneye ya da insana sürtünmesi de "burası bana ait" anlamına gelir. Bu, kedilerde hem sahiplenme hem de çevresel kontrol hissi sağlar.
2.3 Alan İşaretleme: Kokunun Haritası
Kediler yaşadıkları alanı feromonlar ve idrar gibi salgılarla işaretleyerek kendi bölgelerini tanımlarlar. Özellikle erkek kedilerde daha yoğun görülen bu davranış, doğrudan diğer kedilere yönelik bir mesajdır: “Bu alan bana ait.”
Alan işaretlemenin başlıca yolları:
İdrar püskürtme: Dikey yüzeylere yapılır, baskınlık ve sınır çizme amacı taşır.
Tırmalama: Görsel olduğu kadar kokusaldır; pençelerdeki feromon bezleri devrededir.
Yüz ve vücut sürtme: Gündelik ama kalıcı bir iz bırakma yoludur.
Ev ortamında birden fazla kedi yaşıyorsa, bu tür işaretleme davranışlarının takibi önemlidir. Aşırıya kaçan işaretleme, kediler arası stresin veya rekabetin habercisi olabilir.
2.4 Zaman Üzerinden İletişim: Geçmişten Gelen Kokular
Kokusal mesajlar yalnızca anlık iletişim aracı değildir. Kediler, başka bir kedinin saatler önce geçtiği bir bölgedeki kokusunu algılayabilir ve bu bilgiye göre davranış geliştirir. Bu özellik, kediler arasında doğrudan temas olmadan da bilgi aktarımını mümkün kılar.
Örneğin, bir kedi başka bir kedinin kokusunu tespit ettiğinde;
O kediyle daha önce karşılaştıysa tanır,
Yeni bir kedi kokusuysa tetikte olur,
Kızgınlık döneminde bir dişiyse erkek kediler uyarılır,
Stresli bir kokuysa diğer kediler daha çekingen davranabilir.
Bu görünmez mesajlar ağı, kediler arasında hem sosyal hiyerarşi kurmayı hem de potansiyel çatışmalardan kaçınmayı sağlar.
Bölüm Özeti
Koku, kedilerin en temel iletişim yollarından biridir.
Feromonlar sayesinde kimlik, ruh hali ve sosyal statü hakkında bilgi paylaşılır.
Ev ortamında bu sinyallerin doğru okunması, kediler arası uyumu destekler.

3. Beden Diliyle İletişim: Kedilerin Sessiz İfadeleri
Kediler, bedenlerini bir dil gibi kullanarak duygularını, niyetlerini ve sosyal mesajlarını diğer kedilere iletebilirler. Bu sessiz dil, oldukça zengin ve çok boyutludur. Kulaklardan kuyruk ucuna kadar her detay, karşısındaki kediye belirli bir mesaj taşır.
Kedilerde beden dili, genellikle koku veya sesli sinyallerle birlikte kullanılır, ancak çoğu zaman tek başına bile yeterince anlamlıdır. Kediler özellikle yabancı bir kediyle karşılaştığında ya da sosyal hiyerarşi içinde bir pozisyon belirlemesi gerektiğinde bu dili devreye sokar.
3.1 Vücut Duruşu: Karşılaşma ya da Geri Çekilme
Kediler vücutlarının genel duruşuyla ortamda ne hissettiklerini veya karşılarındaki kediyi nasıl değerlendirdiklerini açıkça ifade ederler.
Rahat bir pozisyon (gevşek kaslar, düşük kuyruk, ayakta veya yatıyor): Güvenli ve tehdit algılamayan bir kedi duruşudur.
Gerilmiş, kabarık tüyler, kambur sırt: Ya korku ya da tehdit edici bir duruş sergilenir.
Vücut ağırlığını geriye alması: Geri çekilmeye hazır, pasif ama temkinli kedi sinyalidir.
Vücut ağırlığını öne taşıması: Baskınlık kurmaya çalışan ya da tehditkar bir pozisyon olabilir.

3.2 Kulak, Kuyruk ve Bıyıklar: Mikro İfadelerin Anlamı
Kedilerin kulakları, kuyrukları ve bıyıkları, tıpkı mimikler gibi anlık duygusal değişimleri yansıtan araçlardır. Bu mikro hareketler karşı kedinin niyetini hızlıca analiz etmeye olanak sağlar.
Kulaklar önde ve dik: Meraklı, ilgili ya da nötr.
Kulaklar yana ya da geride: Kaygılı, huzursuz ya da savunmada.
Kuyruk yüksek ve dik: Güvenli ve dostça yaklaşım.
Kuyruk aşağıda ya da saklıysa: Korku ya da teslimiyet.
Bıyıklar öne doğruysa: Uyanıklık, dikkat.
Bıyıklar geriye çekilmişse: Korku ya da rahatsızlık belirtisi.
Kedilerde kuyruk hareketleri, kediler arasında hem sosyal niyetin hem de mevcut duygusal durumun açık bir göstergesidir. Kuyruğun titremesi, sevinç ve sosyallik işareti olabilirken; hızlı ve keskin kuyruk sallamaları genellikle rahatsızlık belirtisidir.
3.3 Göz Teması ve Göz Hareketleri
Kediler doğrudan ve uzun süreli göz temasını çoğu zaman tehdit olarak algılarlar. Bu nedenle iki kedi arasında karşılıklı bakışmalar genellikle gergin bir anlam taşır.
Yavaş göz kırpma, kediler arasında barışçıl ve dostça bir sinyal olarak yorumlanır.
Büyük ve sabit bakışlar, dikkat, uyarı ya da meydan okuma anlamına gelebilir.
Gözlerin kısılması ya da kapatılması, rahatlık ve güvende hissetme işaretidir.
Gözlerle iletişim, özellikle tanıdık kediler arasında, güvenin ve sosyal bağın güçlendiği bir göstergedir. Bu davranış, ev kedileriyle insanlar arasında da sık gözlemlenen bir yakınlık belirtisidir.
3.4 Davranışlar Arası Kombinasyonlar
Kediler nadiren tek bir beden dili sinyali kullanır; genellikle kulak, kuyruk, vücut duruşu ve göz ifadeleri birlikte değerlendirilmelidir. Örneğin:
Kuyruğu yukarıda, kulakları önde ve gözleri yavaş kırpan bir kedi = dostça yaklaşım
Kuyruğu aşağıda, kulakları geride, gözleri kısılmış bir kedi = rahatsızlık ya da korku
Bölüm Özeti
Kediler beden dilleriyle hem duygularını hem de sosyal niyetlerini açıkça ifade eder.
Vücut duruşu, kulak ve kuyruk pozisyonları gibi detaylar dikkatle okunmalıdır.
Beden dili genellikle sesli ve kokusal iletişimle birlikte kullanılır.
4. Kediler Arası Sesli İletişim: Türdeşlerin Konuşma Dili
Kediler arasındaki sesli iletişim, sosyal ilişkilerin kurulmasında ve sürdürülmesinde kritik bir rol oynar. Bu sesler, yalnızca duygu ve niyetleri ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda hiyerarşik düzenin ve toplumsal bağların korunmasını sağlar.
4.1 Anne ve Yavru Arasındaki Çağrılar
Yavru kediler annelerini bulmak, ihtiyaçlarını bildirmek için yüksek tonlu miyavlarlar. Anne kedi ise bu çağrılara genellikle yumuşak mırlama ya da hafif seslerle yanıt verir. Bu karşılıklı ses alışverişi yavruların hayatta kalması için hayati önem taşır.
4.2 Tıslama ve Homurtu: Uyarı ve Sınır Koyma
Tıslama, kediler arası anlaşmazlıklarda en belirgin uyarı sesidir. Tıslama ve ardından gelen homurtu, “bana yaklaşma” ya da “sınırları aşma” anlamı taşır. Bu sesler genellikle kavga öncesinde çatışmayı önlemek amacıyla kullanılır.
4.3 Sosyal Mırlama: Yakınlık ve Yatıştırma
Kedilerde sesli iletişim, sadece insanlarla değil, türdeşleriyle de mırlama yoluyla gerçekleşir. Sosyal mırlama, grup içindeki bağlılığı güçlendiren, karşıdaki kediyi rahatlatan bir sinyaldir. Bu davranış özellikle birlikte yaşayan kediler arasında sık gözlemlenir.
4.4 Kızgınlık Dönemi Sesleri: Çiftleşme Çağrıları
Kızgınlık dönemindeki dişi kediler, erkekleri çekmek için yüksek ve keskin sesler çıkarır. Bu çağrılar, kediler arasındaki çiftleşme davranışının temelini oluşturur. Aynı zamanda erkek kediler de bu seslere yanıt verir.
Bölüm Özeti
Sesli iletişim kediler arasında sosyal düzenin sağlanmasında temel bir araçtır.
Anne-yavru çağrıları, uyarı sesleri, sosyal mırlama ve çiftleşme çağrıları başlıca örneklerdir.
Bu sesler, türdeşler arasında bağ kurar ve çatışmayı azaltır.

5. Dokunsal İletişim: Kediler Arası Fiziksel Temas ve Sosyal Bağlar
Kediler arası iletişimde dokunma, sosyal ilişkilerin kurulması ve güçlendirilmesi açısından hayati bir öneme sahiptir. Fiziksel temas, kedilerin birbirlerine güven duyduklarını, bağ kurduklarını ve toplumsal hiyerarşide yerlerini pekiştirdiklerini gösterir.
5.1 Yalama ve Tımar Etme (Allogrooming)
Yalama, kediler arasında sosyal bağlılığın en güçlü göstergelerinden biridir. Bir kedi diğerinin tüylerini yalayarak hem temizlik yapar hem de aralarındaki bağı kuvvetlendirir. Bu davranış, özellikle anne ve yavru ile grup üyeleri arasında sık görülür.
Tımar etme, stres azaltıcı ve yatıştırıcı bir etkiye sahiptir.
Sosyal bağların pekişmesini sağlar.
Genellikle yüksek hiyerarşideki kediler tarafından alt statüdekilere yapılır, bu da karşılıklı saygının göstergesidir.
5.2 Baş ve Yanak Sürtünme (Bunting)
Kediler, baş ve yanak bölgelerini birbirlerine ve bazen de tanıdıkları kedilerin vücutlarına sürterek koku bırakır ve sosyal bağlarını pekiştirirler. Bu davranış, karşılıklı güven ve kabul işaretidir.
5.3 Birlikte Uyuma ve Vücut Teması
Birden fazla kedi aynı alanda uyurken birbirlerine temas etmeyi tercih eder. Bu, grup içi sıcaklığı artırır ve sosyal güvenlik duygusunu destekler. Fiziksel yakınlık, kediler arası güçlü bir sosyal bağın göstergesidir.
5.4 Oyun Davranışlarında Dokunma
Genç kediler arasında görülen oyun, dokunsal iletişim için önemli bir zemin oluşturur. Kedilerde patilerle iletişim, pençe atma, hafif ısırma ve kovalamaca gibi davranışlar, sosyal becerilerin gelişmesini sağlar ve hiyerarşik düzenin sınırlarını öğretir.
Bölüm Özeti
Dokunsal iletişim, kediler arasında sosyal bağların kurulmasında kritik bir rol oynar.
Yalama, sürtünme ve birlikte uyuma davranışları güven ve bağlılığı artırır.
Oyun yoluyla dokunsal iletişim, sosyal becerilerin gelişmesini destekler.
6. Sosyal Hiyerarşi ve Davranışlar: Kediler Arası Güç Dengesi
Kediler, grup halinde yaşadıklarında belirgin bir sosyal hiyerarşi oluştururlar. Bu hiyerarşi, kaynakların paylaşılması, çatışmaların azaltılması ve sosyal düzenin korunması için önemlidir. Kediler arasındaki iletişim bu düzenin kurulmasında ve sürdürülmesinde temel rol oynar.
6.1 Hiyerarşinin Temelleri ve Sinyaller
Kediler arası güç dengesi, hem beden dili hem de davranışsal sinyallerle ifade edilir. Baskın kedi, daha özgüvenli duruşlar sergiler, alan işaretleme ve sosyal etkileşimlerde inisiyatif alır.
Baskın kediler, diğer kedilere karşı dik durur, kuyrukları yukarıdadır ve doğrudan göz teması kurabilir.
Alt statüdeki kediler genellikle daha çekingen, göz temasından kaçınan ve vücutlarını küçülten davranışlar sergiler.
6.2 Çatışma ve Uzlaşma Davranışları
Hiyerarşik ilişkilerde çatışmalar kaçınılmazdır, ancak kediler genellikle bu çatışmaları şiddete varmadan çözmek için çeşitli iletişim biçimleri kullanır.
Uyarı tıslamaları ve homurtular çatışma öncesi sinyalleridir.
Yumuşak oyun davranışları ve yan yana durma uzlaşmanın göstergesidir.
Gerçek fiziksel kavgalar genellikle nadir ve kısa sürelidir.
6.3 Grup Dinamiklerinde Rol Dağılımı
Bazı kediler liderlik yaparken, diğerleri destekleyici veya takipçi rolünü üstlenir. Bu roller iletişim ve davranışlarla belirginleşir.
Lider kediler sosyal etkileşimleri başlatır, grup içi düzeni sağlar.
Takipçiler ise baskın kedinin sinyallerine göre hareket eder.
Bölüm Özeti
Kediler arasında sosyal hiyerarşi, beden dili ve davranışlarla belirginleşir.
Çatışmalar iletişimle önlenmeye çalışılır; uzlaşma davranışları sosyal dengeyi korur.
Her birey grup içinde farklı rol ve pozisyonlara sahiptir.

7. Yavru Kedilerde Sosyal Öğrenme ve İletişim
Yavru kediler, sosyal becerilerini ve iletişim yeteneklerini doğrudan anneleri ve kardeşleriyle etkileşim içinde öğrenirler. Bu dönem, kedilerin ileriki hayatlarında diğer kedilerle uyumlu ilişkiler kurabilmeleri için kritik öneme sahiptir.
7.1 Anne ile İletişim
Yavru kediler, annelerinin beden dili ve seslerine dikkat ederek sosyal sınırları öğrenir.
Annenin tımar davranışı ve sesli tepkileri, yavruların davranışlarını şekillendirir.
Anne, gerektiğinde tıslama ve uyarı sesleriyle yavrulara sınır koyar.
7.2 Kardeşler Arası Oyun ve Sosyal Pratik
Oyun, yavru kedilerin sosyal hiyerarşi ve iletişim becerilerini geliştirdiği en önemli araçtır.
Pençe kullanımı, ısırma ve kaçış gibi davranışlarla sınırlar test edilir ve öğrenilir.
Bu sosyal pratik, yetişkinlikte çatışmaların azalmasına yardımcı olur.
7.3 İlk Sosyal Sinyallerin Gelişimi
Yavru kediler, erken dönemde göz teması, kuyruk hareketleri ve koku işaretleri gibi temel iletişim sinyallerini deneyimleyip öğrenirler.
Bu sinyaller, ilerleyen yaşlarda karmaşık sosyal ilişkilerin temelini oluşturur.
Bölüm Özeti
Yavru kediler sosyal öğrenmeyi aile içinde edinir.
Anne ve kardeşlerle etkileşim, iletişim becerilerinin temelini atar.
Oyun, sosyal düzen ve sınırların öğrenilmesinde anahtar rol oynar.
8. Grup Yaşamında İletişim: Ortak Alanların ve Kaynakların Paylaşımı
Birden fazla kedinin birlikte yaşadığı ortamlarda, iletişim sadece sosyal bağları güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda kaynakların (yemek, dinlenme alanı, tuvalet) paylaşımı ve çatışmaların önlenmesi için kritik öneme sahiptir.
8.1 Alan Paylaşımı ve Sınırlar
Kediler, kendi aralarındaki alan sınırlarını belirlemek için koku işaretlemeleri ve beden dili kullanırlar.
Özellikle dinlenme ve beslenme alanlarında bu sınırlar çok hassastır.
Sürtünme ve yalama gibi dokunsal iletişim, alan paylaşımında karşılıklı kabulün göstergesidir.
8.2 Kaynaklara Erişimde İletişim
Kediler, yiyecek veya su kaynaklarına erişimde sıra ve öncelik belirlemek için sessiz sinyaller kullanır.
Baskın kedi, diğerlerine önce davranabilir ancak sosyal uyum için genellikle zorlayıcı çatışmalardan kaçınılır.
Uyarı tıslamaları ve kaçınma davranışları, çatışmanın önüne geçer.
8.3 Ortak Dinlenme ve Sosyal Alanlar
Bir grup kedide, birlikte uyuma ve birbirine yakın dinlenme, grubun sosyal uyumunun göstergesidir.
Sosyal bağlar güçlü olan kediler, fiziksel teması tercih eder.
Sosyal izolasyon ya da sürekli çatışma, stres seviyesini artırır ve sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bölüm Özeti
Ortak alanların paylaşımı ve kaynak erişimi kediler arası iletişimle düzenlenir.
Koku, beden dili ve sesler bu sürecin temel araçlarıdır.
Sosyal uyum, grup sağlığı için hayati önemdedir.
9. Stres ve Çatışma İletişimi: Kediler Arasında Sorunların İşaretleri
Kediler arasında stres ve çatışma, sosyal düzenin bozulması ya da kaynakların yetersizliği gibi durumlarda ortaya çıkar. Bu durumlarda iletişim, genellikle uyarı sinyalleri ve kaçınma davranışlarıyla şekillenir.
9.1 Stres Belirtileri ve Uyarı Sinyalleri
Tıslama, homurtu ve hırıltı gibi sesler, stres ve rahatsızlığın en belirgin işaretleridir.
Kulakların geriye çekilmesi, gözlerin büyümesi ve hızlı kuyruk hareketleri de gerginlik göstergesidir.
Kediler bu sinyallerle, diğerlerine “sınırlarımı aşma” mesajı verir.
9.2 Kaçınma ve Barışçıl Çözümler
Konflikt durumlarında kediler genellikle çatışmaktan kaçınır, geri çekilir veya sosyal izolasyona yönelir.
Barışçıl davranışlar arasında yavaş göz kırpma, vücut gevşetme ve karşılıklı sürtünme yer alır.
Bu sinyaller, sosyal uyumu yeniden sağlama amacı taşır.
9.3 Uzun Süreli Çatışmanın Sonuçları
Sürekli stres altında olan kedilerde davranış problemleri, sağlık sorunları ve sosyal dışlanma riski artar.
Grup dinamiklerinde dengesizlikler, yeni kedilerin eklenmesi ya da ortam değişiklikleri bu durumu tetikleyebilir.
Bölüm Özeti
Stres ve çatışma iletişimi, uyarı sesleri ve beden diliyle kendini gösterir.
Kaçınma ve barışçıl davranışlar, sosyal düzenin yeniden kurulmasına yardımcı olur.
Uzun süreli çatışmalar kedilerin sağlığını olumsuz etkiler.
10. Kedilerde İletişimin Önemi ve Sonuçları
Kediler arasındaki iletişim, sosyal yapının temel taşıdır ve hem bireysel hem de grup sağlığını doğrudan etkiler. Doğru ve etkili iletişim, anlaşmazlıkların önlenmesini, sosyal bağların güçlenmesini ve stresin azalmasını sağlar.
10.1 Sosyal Dengenin Korunması
İletişim, kediler arasında rol ve sorumlulukların belirlenmesine yardımcı olur.
Sosyal düzenin sağlıklı işlemesi, çatışmaların en aza indirgenmesiyle mümkündür.
İyi iletişim, grup içi dayanışma ve uyumu artırır.
10.2 Stresin Azaltılması ve Refahın Artması
Yeterli sosyal iletişim, stresin önlenmesinde ve kedilerin refah seviyesinin yükseltilmesinde kritik rol oynar.
Sosyal bağların güçlü olduğu gruplarda, kediler daha sağlıklı ve daha az davranış problemi gösterir.
10.3 İletişimin Bozulmasının Sonuçları
İletişim eksikliği ya da yanlış anlaşılmalar, çatışma, agresyon ve sosyal dışlanmaya yol açabilir.
Bu durum, kedilerin psikolojik ve fizyolojik sağlığını olumsuz etkiler.
Evcil çok kedili ortamlar için, iletişimi destekleyecek düzenlemeler yapmak önemlidir.
Bölüm Özeti
Kedi-kedi iletişimi, sosyal yapının ve bireysel sağlığın anahtarıdır.
Etkili iletişim, çatışmaları önler ve sosyal uyumu artırır.
İletişimin bozulması, kedilerin refahını tehdit eder.
Son Söz:
Kediler, sessiz ve ince bir dil ile kendi dünyalarında iletişim kurarlar. Bu dil, sadece sözlerden değil; bakışlardan, dokunuşlardan, hatta en küçük beden hareketlerinden oluşur. Her kedinin bu dili anlamaya, saygı göstermeye ve karşılık vermeye ihtiyacı vardır.
Birbirlerine gösterdikleri sevgi, sınır koyma ve anlayış, aslında doğanın en zarif sosyal düzenlerinden birini oluşturur. Onların bu eşsiz iletişim biçimini gözlemlemek ve anlamak, sadece onların değil, bizim de dünyamızı zenginleştirir.



Yorumlar